discharge from

  1. serbest bırakmak, çıkarmak, tahliye etmek, taburcu etmek.
    They discharged him from prison. to discharge
    a patient from hospital.
bütün vadesi gelen borçlardan ibra etmek Fiil
bütün vadeli gelen borçlardan ibra etmek Fiil
hapisten çıkarmak Fiil
nezaretten salıverme
çürüğe çıkarma
askerlikten muaf tutma
hastaneden taburcu olma
sorumluluktan ibra edilmek Fiil
borçlarından ibra etmek Fiil
borçlarından ibra etmek Fiil
birini mevkiinden alma
birine işinden el çektirme
azletmek Fiil
hapisten tahliye etmek Fiil
hapishaneden tahliye
cezai takibattan kurtarmak Fiil
karantinadan çıkarmak Fiil
askerlikten terhis
bir hastayı iyileşmiş olarak hastaneden taburcu etmek Fiil
tart etmek Fiil
birini bir borçtan ibra etmek Fiil
birini bir yükümlülükten ibra etmek Fiil
müdürleri sorumluluklardan kurtarmak Fiil